Cücük Mâmet’in Değirmeni ve Metanet Un Fabrikası

Birkaç Gaziantepli bir araya gelince; Gaziantep’in kültürel yaşantısını insanlarını, ailelerini, hanlarını, hamamlarını konuşmaktan hep zevk almışızdır. Genellikle bizlere anlatılanlar ve yaşadıklarımız bizlere anlatılanlar ve yaşadıklarımız bizleri gerçek Gaziantepli yapmıştır. Her Gaziantepli’nin bir kendi aile hikâyesi muhakkak vardır. Bu sayıda dedem Mehmet Karabiber’in (Cücük Mâmet) hayatını, kentine katkılarını yazmak istedim, en azından Gaziantep kenti unutmasın diye! (Halen kullanılan ”Cücük Mâmet’in değirmeni gibi öğütmek deyimi de kendisinin yaptığı işten gelmektedir.”)

Dedem 1883’de Mahmut Karabiber’in oğlu olarak doğmuş. Aslında dedemlerin önceki evleri Arasa’nın Kozluca Camisindeymiş. Köydeki topraklarına komşu köylüler her gün uğrayıp bir satıl yoğurt hediye edip günlerce misafir kalınca dedemin babası da Gaziler Caddesi’ndeki hâlen bize ait olan, balkonunda Roma zamanından esinlenmiş el yapımı sütunları bulunan nadir güzel Antep evlerinden birisini almış. Gaziler Caddesi ve çevresi 1900’lü yıllarda çok kültürlü ve zengin, orta sınıf, fakir her dinden olup anlayışlı, görgülü insanların yaşadığı bir mahalle imiş. Gaziantepliler evlerinin kapılarını bile kapatmazlarmış.

Komşu çocuklar, hanımlar samimiyetle bir birlerinin evine girer çıkarlarmış. Ne hırsızlık ne de dolandırıcılık varmış. Sokaklar, bahçeler ağaçlar, çiçekler bile özgür ve tertemiz bakımlıymış o zamanlar. Anlatalım ki gelecek nesil de kendi torunlarına anlatsınlar.Bilsinler ki;Antepliler nasıl, nerede, ne şekilde yaşamış ve üretmiş hem de sevgiyle saygıyla kimse kimseyi ezmeden, üzmeden!

Dedem Mehmet Karabiber Buğday Arasında hem zahirecilik yaparmış, hem de Kurtuluş Un Fabrikası’nı birkaç arkadaşıyla birlikte yaptırıp çalıştırırmış. Dedemin belgelerine rahmetli Mesut Ölçal Ticaret Odasındayken bine değişikliği yapılacağı sırada eski dosyalara bakma fırsatı verdiğinde ulaşmıştım. Bir de Ticaret ve Endüstri Odası Başkanlığına yazılmış dilekçe var.

Yine aynı yıl 1994’te Gaziantep Ticaret ve Sanayi Odası’ndan kendisine tebliğ edilen evraktaki bilgileri şöyle;meslek grup no:3 yeni sicil no:2’dir. Tacirin ismi: Mehmet Karabiber-Büyük Buğday hanında, tacirin beyannamesinde: 1000 TL gösterdiği sermaye miktarı odaca kabul edilen itibarı sermaye 7000 TL… diye yazılıp altta da o zamanın memurlarının imzası var.

Dedem gençliğinde de hep büyükleriyle benzer işlerde çalışmış. Dedemin babası, amcaları hep unculuk, ekmekçilik, tacirlik ve fırıncılık işleriyle meşgullermiş. Dolayısıyla dedem de bildiği iş olan zahirecilik ve un üretimi ile iş hayatını sürdürmüş.

Kurtuluş Un Fabrikası ve Metanet Un Fabrikası arası da 50 metre yoktur. Metanet kara taş değirmeni olarak çalışırmış. Kurtuluş Unu dedem modern aletleri getirtip, mühendisler çalışıp, kurmuş arkadaşlarıyla. Metanet Un ise 1916 yılında Halepli Hacı Rahim tarafından kurulmuş. 1923’te Hacı Mehmet İncetahtacı Halep’ten Antep’e göçüyor ailecek. Halep’te de unculuk işleriyle uğraşıyormuş zaten.Hacı Rahim, Metanet’e ortak arıyor ve Hacı Mehmet ile ortak oluyor. Hatta sonları Hacı Mehmet’in kardeşi Nuri Ceydeli, Hacı Ali Öztahtacı da ortak oluyor. 1950’de Erzurum’da bir fabrika yanmış ve makilerinin saltık olduğunu duyunca Metanet Un Fabrikası bu bahaneyle Karataş’tan vals sistemine geçiyor. O sıralar Dedem Mehmet Karabiber de o yıllarda Metanet Un’da Hacı Mehmet ve ortaklarıyla ortakçılık ediyor. Dedem 1959 yılında hem zahirecilik. Hem de unculuk işini bırakıp; babam Cevap Karabiber’e büyük buğday arasasındaki zahirecilik işini devretmiş.

Dedem ve bizim aile yukarıda anlattığım Gaziler Caddesi’ndeki evde hep birlikte dedem ölünceye kadar (1962’ye kadar) oturmuşuz.

Metanet Un daha önce bahsettiğim gibi Hacı Mehmet İncetahtacı ve ortaklarıyla Erzincan’dan gelen 4 vals ile daha modern olarak devam ederken hisselerini babam Cevap Karabiber alıyor ve Metanet Un fabrikası olarak işletmeye devam ediyor. Hacı Mehmet ve ortakları da yeni kurdukları Has Un fabrikası adıyla fazla uzağa gitmeden Direkçi pazarındaki daha modern bina da un üretmeye devam edip, Oba Makarna Fabrikasının ikinci temellerini oluşturdular.

Cücük Mâmet’in Değirmeni ve Metanet Un Fabrikası-2

1963 yılında Cevat Karabiber’in önceleri babasının da ortaklık ettiği, hem de Kurtuluş Un’da babasıyla çalışıp tecrübe kazandığı işi artık tek başına yapıyordu.Kentteki ilk un fabrikası olma özelliğine sahip Metanet Un Fabrikası Cevat Karabiber’in gayretleriyle ve Büyük Buğday Arasası’ndaki depolarıyla tam kapasite çalışıyordu.

Motorlar “dizel motor”  lardı.Dizel motoru soğutmak için kullanılan sular sıcak su olarak kullanılırdı. Abdullah amca (Abdullah İncetahtacı) anlattığına göre fabrikada banyo gibi bir yer yapmış babası ve “ailecek hepimiz gelip burada banyo yapardık” diye anlatıyor Abdullah amca…

Benim babam Cevat Karabiber’in de anlattığına göre o sıcak suyun bir ucunu da musluk olarak binanın dışına çıkartmışlar…

Çevredeki komşular, esnaf bu sıcak suyu alıp evlerinde, iş yerlerinde kullanırlarmış.

Metanet un fabrikası 1950’lerde baklavalık un da çıkarırlarmış hatta elmacı pazarındaki Cevat Güllüoğlu yarım torba un kullanırmış.

Unlar at arabasıyla isteyenlere servis yapılırmış.Ondan sonraki yıllarda kent kalabalıklaşıp kamyonlar çoğaldığında nakliyatlar aracılığıyla tüm Türkiye’deki kentlere bayilikler verilerek Metanet Un’un dağıtımı yapılmış. Metanet Un fabrikası yıllar ilerledikçe irmik üretimini yapmıştır. İrmik üretimi yapılması için fabrikanın iç boruları, elekleri ve bazı sistemleri tamamen Cevat Karabiber zamanında değişmiştir.

Metanet Un fabrikası binası 1916 yılında Antep Keymık taşları ve kereste kullanılarak inşa edilmiştir. Başka kentleri bilmiyorum ama Gaziantep’teki 98 yıllık geçmişe sahip tek fabrikadır. Çok özen gösterilmesine ve bebek gibi bakılması gereken bir kent varlığımızdır.

Babam Cevat Karabiber 1998 yılında vefat ettiğinden beri Metanet Un ve İrmik Fabrikası’nı elden çıkarmak istemedim. 3. nesil olarak devam etmeye karar verdim.Aile fertlerimin buranın hurdası çıkmış demelerine rağmen gözüm gibi bakıp korumaya çalıştığım bu fabrikada şu anda tatlılık un ve irmik üretiyorum.

Müşteriler Metanet gönder dediği zaman unun tarifini de içeriğinde bulunduruyorlar.

Babam marka tescilini yaptığında 1980’de daha tescil yaygın değildi. Yine 1980’li yıllarında Cevap Karabiber hep üst üste iş kolunuzda gelir vergisi sıralamasında 5. Sırada ya da 6. Sırada diye Maliye Bakanlığı tarafından teşekkür belgelerine layık görülmüştür.

Metanet un fabrikasının üretimine devam etmesi gelecek nesiller ve kentimiz için oldukça önemlidir.

Arzum gelecek nesiller için 150 yıllık ya da 400 yıllık bir Gaziantep Un fabrikası varlığını sağlayabilmektir.

Avrupa’ya gittiğim zaman, ziyaret ettiğim halen çalışır vaziyetteki 600-700 yıllık un fabrikalarını görünce bizde neden yok Atalarımızın fabrikası bizim nesillere neden ulaşamamış diye üzülüyorum.

Şuanda Metanet Un ve İrmik Fabrikası küçük ama orijinal binasın da üretimine devam etmektedir. Umarım 4. Nesilde en az babam ve benim gibi fabrikamızı sevgi ve saygıyla bakar görevlerini yerine getirirler.